Türkiye bugün Bartın'ın Amasra ilçesinin açıklarında meydana gelen depremle bir kez daha deprem gerçeğini hatırladı. TGRT Haber'de konuşan Deprem Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Karadeniz'deki 4.8 büyüklüğündeki deprem başta olmak üzere dikkat çeken uyarılarda bulundu.
Kahramanmaraş'ta meydana gelen 7.7 ve 7.6'lık iki büyük depremin ardından Türkiye beşik gibi sallanmaya devam ediyor. Türkiye, sabah saatlerinde Bartın'ın Amasra ilçesi açıklarında meydana gelen 4.8 büyüklüğündeki sarsıntıyla bir kez daha deprem gerçeğiyle yüzleşti.
Deprem Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, TGRT Haber ekranlarında söz konusu deprem başta olmak üzere birçok önemli konuda uyarılarda bulundu.
Naci Görür'ün açıklamaları şu şekilde:
KARADENİZ BÖLGESİNDE DEPREM OLACAK MI?
"Bartın açıklarında meydana gelen deprem herhangi bir depremin habercisi değil. Bartın depremi de neden denildi bilmiyorum. Bu Batı Karadeniz havzasındaki faylı bölgede meydana gelen herhangi bir deprem. Bizde Karadeniz'de depremler olur. Karadeniz'e özgü fay hatları vardır. Özellikle Rusya'ya yakın kıta kenarına yakın yerlerde kuzeybatı ve güneydoğu uzantılı faylardan dolayı bir takım depremler meydana gelir. Bunun Türkiye'deki fay hatlarıyla ilgisi yoktur.
TÜRKİYE'DE DEPREM DİRENÇLİ BÖLGELER OLUŞTURULUYOR MU?
Deprem adına yapılan herhangi bir şey faydalıdır. Yapanlara teşekkür etmek lazım. Ama yapılması gerekenler, doğru yolda, doğru takvimde, bilimin ışığında mühendislik hizmeti verilerek, iyi planlama yapılarak yapılırsa o zaman o kentte o ülkede deprem dirençli bölgeler oluşturabilirsiniz. Rast gele halkın ilgisini çekecek, "Bu adamlar iş yapıyor" dedirtmek için yapılıyorsa, gereken yapılmıyorsa doğru değildir. Türkiye'de deprem dirençli bölgeler oluşturma tam bilimsel anlamda doğru olarak yapılmıyor.
Halkın ve yöneticilerin üzerinde durduğu bir kentin yapı stokudur. Halbuki bir kentin yapı stokunu tamamen yapsanız dahi o kent "deprem hazır" diyemezsiniz. Bugün Güney Doğu'da yıkılmamış binaları dahi yıkmak zorunda kalıyoruz. Doğru olan, bir kenti oluşturan bileşenleri aynı anda ve bütünleşik olarak yapmaktır. Yönetim, halk, alt yapı, yapı stoku, ekosistem, çevre ve ekonomi uyumlu olmalıdır. Bunlardan biri eksik olursa o kent depreme hazır değildir.
İSTANBUL'DA EKMEK BULAMAZSINIZ"
İstanbul'u baz alalım. Eğer siz İstanbul'da her şeyi yaptık, ekonomiyi düşünmedik. Ekonomi çökerse, İstanbul mahveder. Burada ekmek bulamazsınız, aç kalırsınız. Yani siz yapı sanayiyi ve ekonomiyi de depreme hazırlamak zorundasınız. Aksi halde ülkeyi çökertir, enflasyonu yükseltir.
Kanalizasyon içme suyuna karışırsa, gölde tutulan balık nedeniyle kanserden insanlarımız ölür. Bugün bertaraf edemediğimiz kalıntılar nedeniyle Güneydoğu'da salgın hastalıklar hortladı. Ekonomi kötü gidiyor, iş yok. Yapı stoku yıkıldı, yol yok, köprü yok. Yani siz burada sadece bina yaparak depreme hazırlık yapamazsınız.